Mersin, 2023 yılı Ekim ayında beklenmedik bir doğa olayıyla sarsıldı. Şiddetli sağanak yağışların baş gösterdiği bu günlerde, birçok bölgede sel felaketi yaşandı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarılar, önceden halka duyurulmuş olmasına rağmen, yağmurun getirdiği yıkım beklenenden çok daha büyük oldu. Sel, evleri, iş yerlerini ve tarım arazilerini vurdu. Mersin’in merkezi ve çevre ilçelerindeki zarar gören alanlar, günler geçtikçe geniş bir yelpazeye yayıldı.
Yağışların başlangıcıyla birlikte, Mersin’in birçok noktası göle döndü. Özellikle şehir merkezinde yer alan kıyı bölgeleri ve sokaklar, yoğun su birikintileriyle kaplandı. Kurtarma ekipleri, telefonla yardım talep eden vatandaşlara ulaşmakta zorlanırken, acil durumlar için yürütülen çalışmalar hız kesmeden sürdürülmeye çalışıldı. Olayın sonucunda maalesef birkaç can kaybı ve yaralanmalar meydana geldi. Bu durum, Mersin halkında derin bir üzüntü yaratırken, devlet ve yerel yönetimlerin acil müdahale yeteneklerini de sorgulattı.
Mersin’de yaşanan bu sel felaketi, kentteki altyapı eksikliklerini tekrar gün yüzüne çıkardı. Uzmanlar, özellikle kanalizasyon sisteminin yetersizliğinden ve yağmur suyu drenaj hatlarının, bu tür aşırı hava koşullarına hazırlıklı olmadığından bahsetti. Mersin Büyükşehir Belediyesi, yıllardır süren altyapı iyileştirme projelerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurgularken, aynı zamanda şehirdeki yapıların sel güvenliği standartlarına uyması gerektiğinin altını çizdi.
Ayrıca, Sel felaketi sonrası, birçok uzman, iklim değişikliğinin yerel hava koşullarını etkileyerek böyle doğal afetlerin sıklığını artırdığına dikkat çekti. Mersin’in tarımsal anlamda önemli bir şehir olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu tür aşırı yağışların tarım ürünlerine de büyük zarar vereceğini ifade etti. Sel sularının tarım arazilerine ulaşımı, mahsullerin yanı sıra diğer doğal kaynakları tehlikeye atmaktır. Bunun yanı sıra, yetkililer, tarım alanlarında kalan suların nasıl tahliye edileceği ve çiftçilere nasıl destek olunacağı konusunda çalışmalar yürütmeye başladı.
Bu gelişmeler, Mersin halkını tedirgin ederken, konuyla ilgili sosyal medyada da birçok paylaşım yapıldı. Vatandaşlar, yaşadıkları mağduriyeti ve acıları dile getirirken, yardıma ihtiyaç duyanların sayısı da gün geçtikçe arttı. Mahallelerinde sel nedeniyle zorluk çeken komşularına yardımcı olmak isteyen pek çok kişi, sosyal medya üzerinden destek çağrısında bulunarak dayanışma örnekleri sergiledi.
Önümüzdeki günlerde Mersin, yeniden yapılandırma ve onarım sürecine girecek. Yerel yönetimler, vatandaşların haklarını korumak ve acil ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli yardım kampanyaları başlatmaya hazırlanıyor. Mersin’de yaşayanlar, bu süreçte dayanışma ruhunu güçlendirerek, birbirlerine yardımcı olmakta kararlılar. Uzmanlar, bu tür doğal felaketlerin önüne geçebilmek için yaşananları birer ders olarak algılamamız gerektiğini belirtirken, geleceğe yönelik tedbirlerin alınması gerektiğini vurguluyorlar.
Sel felaketi, yerel halkın birlikte hareket etme gücünü artırırken, aynı zamanda devletin bu tür olaylarla mücadele etme yöntemlerini gözden geçirmesine neden oldu. Altyapının güçlendirilmesi, afet yönetim sistemlerinin daha etkili hale getirilmesi, insanların bu tür durumlar karşısında bilinçlendirilmesi ve afet sonrası yardımların daha sistematik bir şekilde organize edilmesi gerektiği tüm otoritelerce kabul edilmiş durumda.
Mersin’de yaşanan bu felaket, iklim değişikliği bağlamında da bir uyanış çağrısı niteliğinde. Semt sakinlerinin, şehir yöneticilerinin ve çevre güvenlik uzmanlarının konuyla ilgili atılacak tüm adımları yakından takip etmesi gerekiyor. Yaşanan bu olayların tekrarlanmaması için Mersin’in, hem altyapısını hem de afet hazırlık sistemini hızla yeniden gözden geçirmesi, elastik bir şehir yapısına geçebilmesi için önemli bir gereklilik haline gelmiştir. Mersin, bu zorlukların üstesinden gelerek, daha sağlam temeller üzerinde yükselişe geçmeyi hedefliyor.