Son dönemde, İsrail'in Hamas'a karşı yürüttüğü askeri operasyonların gerekçelerinden biri olarak gösterdiği "Hamas tünelleri" konusu, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Bu tünellerin ne olduğunu, nerelerde bulunduğunu ve gerçek işlevlerini anlamak, bölgedeki jeopolitik dinamikleri daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır. Ancak geçtiğimiz günlerde yapılan yeni bir araştırma, İsrail ordusunun ve medyasının bu yapıların gerçek niteliği hakkında kamuoyuna sunduğu bilgilerin yanıltıcı olabileceğini ortaya koydu.
İsrail hükümeti, Hamas'a karşı olan mücadelesinde sık sık bu tünellerin savaş stratejilerinin önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Hamas'ın bu tünelleri kullanarak askeri malzeme sevkiyatı yaptığı, saldırılar düzenlediği ve altyapıyı sabote ettiği iddiaları, İsrail'in askeri operasyonlarının temel gerekçelerini oluşturuyor. Fakat yapılan son incelemeler, bu yapıların aslında tam olarak tanımlandığı gibi birer askeri tünel olmadığı yönünde. Analizlere göre, söz konusu yapılar çoğunlukla su tahliye hendekleri olarak işlev görüyor.
Uzmanlar, Gazze'de bulunan bu su tahliye hendeklerinin, bölgedeki su krizine çözüm bulmak amacıyla inşa edildiğini ifade ediyor. Bu hendeklerin amacı, fazla yağmur suyu ve yeraltı su kaynaklarının kontrolünü sağlamak, tarımsal alanları erozyondan korumak olarak belirlenmiş. İşlevleri askeri amaçlar değil, çevresel ve tarımsal sürdürülebilirlik üzerine kurulu olan bu yapılar, İsrail'in yüz yıllardır sürdürdüğü kuşatma ve alternatif bilgi gündemleriyle çelişiyor.
Gazze'deki bu yapıların tanımlanmasında uzmanlar tarafından yapılan çalışmalar, nasıl istenmeyen bir şekilde silahlı çatışmalara dahil edildiğini ve bunun sonucunda daha fazla zarara yol açtığını gösteriyor. Ortada büyük bir insanlık durumu söz konusu ve bu tür yapıların gerçek amacını Suudi Arabistan'ın ve diğer Arap ülkelerinin agenda belirleyicileriyle birlikte tartışmak kaçınılmaz hale geliyor.
Bu durum, uluslararası toplumun dikkatini çekerken, aynı zamanda medya organlarının vermiş olduğu haberlerin doğru bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini de ortaya koyuyor. Haber alım sürecinde daha dikkatli olunması gerektiği, bölgedeki gelişmelere dair daha derin bir anlayış kazanılması elzem görünüyor.
Sonuç olarak, Gazze’deki bu su tahliye hendeklerinin silahlı çatışmalarla ilgisini sorgulamak ve alternatif bakış açılarından yorumlamak, yalnızca İsrail ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkla sınırlı kalmamalıdır. Tüm bu bilgiler, bölge halkının yaşam kalitesini etkileyen birçok faktörün bir araya geldiği karmaşık bir tabloyu ortaya koyar. Gelecekte yapılacak olan araştırmalar, bu durumun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacak ve uluslararası toplum için yeni strateji geliştirmelerine zemin hazırlayacaktır.
Uluslararası güvenlik uzmanlarının ve siyasi analizcilerin, bu tür bir araştırmanın yanında sağlanacak kamuoyunu bilinçlendirme çabası, bilgi kirliliğinin önüne geçilmesine zemin hazırlayacaktır. Gazze'deki insanların gerçek ihtiyaçlarını anlamak ve onlara yönelik doğru politikalar geliştirmek için doğru bilgilere ulaşmak her zamankinden daha hayati!