Son dönemlerde yaşanan gelişmeler, FETÖ terör örgütü içerisinde yeni bir krizin ortaya çıkmasına sebep oldu. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in mezarının, çevresinin camlarla kaplanması, örgüt içerisindeki güç mücadelelerinin ve miras tartışmalarının boyutunu gözler önüne serdi. Efsanevi liderin hayatı boyunca bıraktığı miras ve vasiyetler, örgütün varlıklı ve etkin üyeleri arasında sürtüşmelere yol açmakta. Bu durum, FETÖ'nün hem toplum içindeki etkisini sorgulatan hem de örgütün ayrışma sürecinin hızlandığını gösteren önemli bir sembol haline geldi.
FETÖ, son yıllarda çeşitli davalar ve soruşturmalarla yıpranmış bir imaja sahip. Bununla birlikte, Gülen’in ölümünden sonra örgüt içinde ortaya çıkan miras kargaşası, gündemden düşmemektedir. FETÖ’nün kurucu liderinin vasiyetlerinin ne olacağı, kimin bu mirastan pay alacağı gibi sorular, örgüt içindeki gücü elinde bulunduran bazı isimler tarafından cevaplanmayı bekliyor. Gülen’in hayattayken sağladığı maddi ve manevi destekler, örgüt üyeleri için büyük önem arz ediyor. Ancak şimdi, bu desteklerin kimler tarafından varis olarak görülüp alınacağı hususunda çatışmalar çıkmakta.
Camlardan müteşekkil mezar, FETÖ’nün iddialı geçmişini ve karanlık geleceğini simgelerken, birçok kişi tarafından mezar etrafının bu şekilde kaplanması 'bir tür kutsallaştırma' olarak yorumlandı. Mezarı koruma amacı taşınsa da, aslında bu uygulama bir yönüyle FETÖ’nün liderine duyulan hayranlığı ve bağlılığı da gösteriyor. Fakat öte yandan, bu durum, örgütün kendi içindeki güçlü lider figürlerinin sıklıkla değiştiği ve tabanda bir derinleşmenin yaşandığı izlenimini veriyor. Bu tür uygulamalar, FETÖ’nün iç dinamiklerini ve yöneticilerinin mevcut değişim sürecini sorgulatan bir dönemi ifade ediyor.
Özellikle FETÖ’nün lideri Gülen’in ardında bıraktığı mülkler ve servetler, örgüt üyeleri arasında büyük bir çatışmaya neden olmuş durumda. Herhangi bir yasal çerçevenin dışındaki bu tartışmalar, hem maddi hem de manevi bir mirasın paylaşımında sorunlar meydana getiriyor. Bu durum, etkili olabilecek miras ve vasiyet konusundaki belirsizliklerin yanı sıra, üye sayısının düşüşüne de neden olabilecek dengesizlikler barındırıyor. Yıllardır gizemli bir şekilde yürütülen bu miras mücadelesi, FETÖ’nün geleceği ile ilgili endişeleri de artırmakta.
FETÖ içerisinde yaşanan bu krizin yansımaları, bireysel değil kolektif bir kaygıya dönüşmüş durumda. Hiyerarşik yapının kendisine has özellikleri ve liderlik üzerindeki baskı; çeşitli fraksiyonların oluşmasına zemin hazırladı. Örgütün sağladığı kaynakların ve bağlantıların peşinde koşan bireyler, kimlerin daha fazla hakka sahip olduğunu belirlemeye çalışıyorlar. Camlarla çevrili mezar, aslında bu karmaşık ve derin bir hiyerarşinin altını çizmekte. İnisiyatif, çoğu kez sahte hastaların ve sahne oyunlarının döndüğü bir sarmala dönüşürken, gerçek bir liderin ötesinde yönlendirilen bağlılıkları gözler önüne seriyor.
FETÖ elebaşının mezarının etrafının camlarla kaplanması olayının getirdiği tablo, örgüt içindeki sürtüşmelerin ve çatışmaların boyutlarının ne denli ciddi olduğunu göstermektedir. Sadece maddi bir miras değil, aynı zamanda fikir, değer ve ideoloji üzerinde sahibi olma mücadelesi de sürmektedir. Bu tür vazgeçilemeyen semboller, FETÖ’nün varlığını hala sürdürebilir mi, yoksa daha fazla parçalanma mı yaşayacak sorularını da beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in mirası, hem varlıklı mensupları hem de örgüt içinde yer alan diğer bireyler arasında büyük bir tartışma konusudur. Camlarla çevrili mezar, bu tartışmanın sembolü olurken, aynı zamanda yol gösterici bir etki yaratıyor. Zamanla örgütün bu durumu nasıl yöneteceği ve mirasını kimlerin devralacağı merak edilmeye devam edecek. FETÖ’nün geleceği, hem içindeki dinamikler hem de dış dünyadaki karşılık bulma biçimi ile şekillenecek gibi görünüyor.