Dört gündür Türkiye gündemini meşgul eden kaybolma vakası, 33 yaşındaki başarılı mimar Ece Gürel'in Belgrad Ormanı çevresinde yapılan yoğun arama çalışmaları sonucunda bulunduğu haberiyle son buldu. Ece Gürel, 12 Ekim günü gün ortasında özel bir iş için çıktığı yürüyüş sonrası bir daha ailesiyle iletişime geçememişti. Aile üyeleri, Ece’nin kaybolmasının ardından hemen yetkililere başvurmuş ve geniş çaplı bir arama başlatılmıştı. Arama çalışmaları, Ece Gürel’in çok sevdiği doğayla iç içe olan Belgrad Ormanı’nda yoğunlaştı.
Gürel’in kaybolması üzerine, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve AFAD ekipleri hızla harekete geçti. Yürütülen arama çalışmaları sırasında, yerel halk ve gönüllülerin de desteği alındı. Arama ekipleri, Gürel’in telefon sinyalinin son olarak alındığı bölgeyi baz alarak geniş bir alanda tarama yaptı. Bu yoğun çabaların yeni bir boyut kazanmasına sebep olan ise, Ece Gürel’in yakın arkadaşlarının sosyal medya üzerinden başlattığı ve çok sayıda kişiyi harekete geçiren çağrı oldu. Onlarca gönüllü, günlerce her köşeyi tarayarak Ece’yi bulmak için çaba gösterdi.
Sonunda, 15 Ekim sabahında yapılan arama çalışmaları sonucunda Belgrad Ormanı'nın çok sayıda yürüyüş parkurunun kesiştiği bir noktada Ece Gürel’in izine ulaşıldı. Olay yerine ulaşan arama ekipleri, Ece’yi fark etti ve hemen sağlık kontrolü için hastaneye sevk etti. Ece’nin durumunun iyi olduğu, sadece hafif bir yorgunluk yaşadığı ve biraz moral bozukluğu içinde olduğu öğrenildi. Yakınları, Ece’nin bu zor günlerini atlatmasında tüm desteklerini sürdüreceklerini belirttiler.
Ece Gürel’in kaybolması, toplumda büyük yankı buldu. Sosyal medya platformlarında #EceEveDön hashtag’i altında yürütülen kampanya, pek çok kişinin dikkatini çekti. Bu durum, arama faaliyetlerini daha da hızlandırdı ve birçok kişi Ece’yi bulma çabalarına katılarak Belgrad Ormanı’nda günlerce iz sürmeyi sürdürdü. Bilinçli bir farkındalık yaratmak adına sosyal medya üzerinden bekleyen güncellemeler, Ece’nin bulunması sırasında büyük bir rol oynadı. Gönüllülerin gösterdiği dayanışma, toplumun birlikteliği açısından önemli bir örnek teşkil etti ve Ece'nin ailesinin yaşadığı kaygıyı bir nebze olsun hafifletti.
Arama ve kurtarma operasyonları boyunca yaşanan tüm bu gelişmeler, sadece Ece'nin ailesini ve yakın arkadaşlarını değil, aynı zamanda tüm toplumu derinden üzdü. Ancak, Ece’nin sağ salim bulunması, sadece onun için değil, kaybolma durumunda olan diğer bireyler ve aileleri için de umut ışığı oldu. Ece’nin sonunda bulunması, pek çok kişi için moral kaynağı haline geldi ve kaybolma durumlarının ciddiyetine dair önemli bir mesaj verdi.
Bütün bunların yanı sıra, Ece Gürel’in kaybolduktan sonraki durumunun, zihinsel sağlığı açısından nasıl bir etki bırakacağı da merak konusu. Yetkililer, kaybolma insani bir durum olsa da, insanların doğada yalnız kalmasının ciddi riskler taşıdığını vurguladı. Bütün kaybolma olaylarında, kaybolan kişilerin olumsuz bir durumda kalmaması adına dikkatli olmaları gerektiği hatırlatıldı. Ece’nin sağ salim bulunmasıyla yaşanan bu olay, belki de bir nebze olsun bu konuda farkındalık yaratabilir ve diğer bireylerin de daha bilinçli hareket etmesine vesile olabilir.
Ece Gürel’in kaybolma haberi, arama çalışmalarının sonuçlanmasıyla birlikte bir nebze olsun iç huzuru sağlasa da, olayın getirdiği endişe ve belirsizlik hala zihinlerdeki yerini koruyor. Uzun süren bir belirsizliğin ardından sevgiyle kucaklanan Ece’nin tekrar aramıza katılması, bütün sevdiklerini ve takipçilerini mutlu etti. Ece’nin yaşadığı bu zor günlerin geride kalmasıyla birlikte, ona destek veren tüm dostlarına minnettar olduğunu ve bu zor günleri atlatmak için sevgi dolu bir çevreye ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Ece Gürel’in Belgrad Ormanı’nda bulunması, arama kurtarma çabalarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Tüm Türkiye’ye yayılan bu olay, hem bireysel farkındalık hem de toplum bilinci açısından ders verici bir vaka olarak kayda geçti. Gelecek günlerde daha fazla insanın böyle olaylarla karşılaşmaması adına toplumsal duyarlılığın artması ve bilinçli hareket edilmesi büyük önem taşıyor. Ece’nin ailesinin bu zor günleri atlatacağına inanıyor, kendisine huzurlu bir gelecek diliyoruz.