Türkiye'nin önde gelen deprem uzmanlarından Prof. Dr. Naci Görür, son günlerde bilim camiasında yankı uyandıran bir açıklamada bulunarak, bazı bilim insanlarının yetersiz ve yanıltıcı yorumlarına sert bir tepki gösterdi. Görür, bilim insanlarının kamuya açık platformlarda sunduğu bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliği konusunda büyük bir sorumluluk taşıdığını vurguladı. Bu noktada, açıklamalarıyla tartışma yaratan isimlere yönelik eleştiriler yöneltti. Kendisinin bilimsel etiklere bağlı kalmanın önemine dikkat çektiği bu açıklama, sosyal medyada da geniş yankı buldu.
Prof. Dr. Naci Görür, bilim dünyasında etik değerlerin ihlali ile ilgili yaptığı açıklamada, "Bilim insanı, kamuoyuna bilgi verirken dikkatli olmalı; verdiği bilgi yanlışsa, bunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. Çünkü yanlış bilgiler toplumun güvenliğini tehdit edebilir" dedi. Deprem konusundaki uzmanlığı ile bilinen Görür, bilimin daha iyi anlaşılması ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini de ifade etti. Uzmanların, bir konuda yeterli bilgiye sahip olmadan görüş bildirmemesi gerektiğini savunan Görür, "Bir bilim insanı, yeterince bilgi sahibi değilse susmalı" diyerek önemli bir noktaya değindi. Ülkemizdeki deprem riski göz önüne alındığında, bu tarz tartışmaların ve yanlış bilgilerin nasıl tehlikeli sonuçlar doğurabileceği üzerine dikkat çekti.
Depremler, Türkiye'nin jeolojik yapısı gereği sıklıkla karşılaşılan doğal felakettir. Bu durum, halkın deprem bilinci ve hazırlığının arttırılması için doğru bilgiye muhtaç olduğu anlamına gelmektedir. Prof. Dr. Görür’ün eleştirilerine katılan birçok bilim insanı, yanıt ve açıklamalara dikkat edilmesinin gerekliliği üzerinde durdu. Yanlış bilgilendirmenin felaket günlerinde can ve mal kaybını arttırabileceği, ayrıca toplumda paniğe yol açabileceği belirtiliyor. Bilimin ihtiyacı olan şeffaflık ve saydamlık, bu tür durumlarda büyük bir önem taşıyor. Bilim insanları, konularında uzmanlıkları olsa bile, bilgilerini kesinleşene kadar temkinli ve ölçülü bir şekilde paylaşmalıdır.
Görür’ün bu yöndeki açıklamaları, aynı zamanda bilimsel tartışmaların ve fikir ayrılıklarının nasıl daha yapıcı bir düzlemde ilerlemesi gerektiğine dair önemli ipuçları sunuyor. Toplumu bilgilendirirken, bireysel görüşlerin öne çıkması yerine, bilimsel verilerin ve araştırmaların esas alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Halkı yanlış yönlendirmektense, bilgi paylaşımında daha sorumlu bir yaklaşım sergilemenin gerekliliği vurgulandı. Prof. Dr. Görür'ün isyanı, sadece kendi alanında değil, tüm bilim insanları için geçerli olan evrensel bir etik sorumluluk taşıyor. Bu durum, bilim dünyasında etik değerlere sahip çıkmanın önemini yeniden gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Naci Görür’ün söyledikleri, bilimsel bilgilendirme ve kamuya doğru bilgi vermenin önemine dair ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Bilim insanlarının yaptıkları açıklamaların toplumda nasıl algılandığı ve sonuçlarının ne olabileceği üzerine düşünmek, geleceğimiz adına atılacak önemli bir adım olarak görülebilir. Bu bağlamda, olumsuz açıklamalardan kaçınılması ve bireylerin topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiği aşikardır. Bilim, bilgi aktarımı ve doğrultusunda etik kurallara dikkat eden bir yaklaşımla daha sağlam temeller üzerine oturtulabilir.